5 Kasım 2008 Çarşamba

Pazar Kısıtlı

Rüya gibi bir haziran ayı geçirdi yaşlı kurt. Eleştiri okları, ırkçılık tartışmaları, Raul kavgası derken altın çağını yaşayan İspanyol futbolunu Avrupa'nın zirvesine taşıdı. Kadro olabilicek en iyisi belkide. Kalede Casillas, savunmada Puyol-Sergio Ramos-Miguel-Capdevilla, orta sahada Xavi-Iniesta-Silva-Senna, ileri ikili Torres-Villa. Değişikliklerde sabit. Çıkar Torres'i al Fabregas'ı, çıkar Iniesta'yı al 14 milyon euro'luk Guiza'yı. Senna çıksın Xabi Alonso girsin. Market o kadar zengin ki, teknik direktörlük yapmak o takımda Football Manager'ın gerçek hayat versiyonunu oynamak gibi. Şimdilerde ise kalede Volkan, savunmada saatli bombalar Lugano-Edu, sol bekte tatildeki Carlos, sağ bek Gökhan, orta alan Selçuk-Maldonado, ne olduğu belirsiz Josico, müzmin sakat Emre, can simidi Alex, aklı beş karış havada Kazım, geçen sene Giggs gibi oynayıp bu sene Bank Asya'da bile zor oynayacak seviyedeki Uğur Boral, forvette Guiza, nöbetçilikten sağ kanada tranfer olan Semih. Rotasyon desen sıfır. Market bu kez o kadar kısıtlı ki, Aragones her maçta elleri kafasında nereye geldim ben, neden burdayım, neden İspanya Federasyonu'na karakter yaptım düşüncelerinde. Savunmasıda hazır. Ben listeyi yönetime verdim, onlar bana bunları aldı. Listeside listeydi ama..Xabi Alonso, Senna, Guiza..Biri oldu ama diğer ikisi yerine gelen bambaşka isimler. 31 yıllık teknik direktörlük hayatında 1 şampiyonluk gören bir insan için Fenerbahçe gibi bir dünya markasını çalıştırmak İspanya milli takımı'nı çalıştırmak gibi olmadığını anlaması için daha ne kadar zaman gerekicek bilinmez ama olan Fenerbahçe'nin ite kaka yaptığı marka değerine ve saygınlığına olmakta. Geçen senenin çeyrek finalisti bu sene daha galibiyet ile tanışamadı 1 numaralı kupada. Pazar kısıtlı tabi, Maldonado'yu çıkartıp Fabregas'ı sokamıyor Aragones, Selçuk'tan Senna, Xabi Alonso olmasını istiyor. Aurelio'nun yeri doldurulamadı o yüzden böyleyiz savunmasıda saçma. Geçen sezon Fenerbahçe çeyrek finali bir oyuncunun aşırı performansıyla mı gördü. Hal böyle olunca kahrı çeken gene taraftar oluyor. Aşağıdaki karede tarih sayfalarında kalmaya devam ediyor.

Hiç yorum yok: